
Ülkelerin kalkınma düzeyini etkileyen ekonomik gelişmeler, dijital ekonomi ve Endüstri 4.0, dünyada ciddi bir ilerleme kaydederken bu dijital dönüşüm hızını yakalamak Ülkemiz için önemli bir başlık olmalıdır.
Küresel iş gücünün önemi artarken, eğitim – öğretimde teknoloji kullanımı, yaygınlaşması ve bundan faydalanma çalışmaları, yönetimlerin buna ayak uydurması, ekonomik büyüme ve refah düzeyini artıracaktır. Yapılan araştırmalar kodlama eğitiminin, edinilmesi gereken problem çözme, bilişsel düşünme, algoritmik düşünme, yaratıcılık gibi bir çok temel beceriyi kazandırdığını ve bu becerilerin erken yaşta gelişmesinin daha kolay olduğunu göstermektedir.
Dünya’da kodlama ne durumda?

Kodlama bir çok ülkede zorunlu eğitim müfredatına girmeye başladı bile. Bunlarda bazıları; İngiltere (5-16 yaş arası çocuklar için “Bilgisayar Bilimleri” dersini müfredatına zorunlu ders olarak koyan ilk ülke)
İtalya (İlkokul öğrencilerine “Gelecek için Programlama” projesi kapsamında kodlama eğitimine başladı.)
Finlandiya (Geleceği kodlama bilen kişilerin inşa edeceği anlayışıyla Kodlama derslerine başladı.)
Estonya (2012 yılında, 7-16 yaş arası çocuklar için kodlama sınıfları açtı.)
Çin (Kodlama eğitimini Anaokul seviyesine indirdi ve eğitimlere başladı).
Avrupa Eğitim Komisyonu raporuna göre; kodlama ve programlama dersleri 12 Avrupa Ülkesi’nin müfredatına girdi. Bu ülkelerden bazıları; Bulgaristan, Danimarka, Yunanistan, İrlanda, Kıbrıs, Polonya, Litvanya ve Portekiz.
Peki Türkiye ne durumda?

Uluslararası arenaya baktığımızda, Türkiye olarak bir geç kalmışlıktan söz edebiliriz. Bu farkındalıkla ülkemizde yeni yeni başlanan bu değişimin sonucu, uzun vadede geleceğimiz için iyi bir adım olacaktır.
Dünya konjonktürünü iyi okumak ve yakalamak Türkiye’nin istediği ekonomik ve toplumsal refaha daha hızlı ulaşmasına katkı sağlar.
Özel teşebbüslerle yeni yeni hareketlenen kodlama eğitimlerinin, devlet eliyle de daha fazla teşvik edilip, uygulanması gerekir.
Ülkemizde; Dijital Türkiye Yol Haritası’nda henüz yerini alamayan “Programlama Eğitimi”, 2016 yılında ortaokul ve lise müfredatı için düşünüldü fakat hayata geçirilemedi.
Bilişim ve Teknoloji Öğretmenliği gibi bir branş olması referansıyla eğitimde iyileştirme ve dijital dünyaya ayak uydurmak için gerekli adımların atılarak başlangıç yapılmasına ihtiyaç vardır. Günümüzde özel teşebbüs ve kurumların atılımlarıyla desteklenen bu sürecin devlet politikası haline gelmesi, üretim, verimlilik, sürdürülebilirlik, endüstri 4.0, inovasyon vb kavramların içini dolduracaktır. Gelecek nesilleri iyi yetiştirmek toplumun bir parçası olan her birey için bir amaç olmalıdır.
Yazar : Başak AKBAŞ